Sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için Çerez Aydınlatma Metni'ni incelemenizi rica ederiz.
Şizofreni nedir?
Şizofreni, bir insanın nasıl düşündüğünü, hissettiğini ve nasıl davrandığını etkileyen kronik ve genellikle yaşam boyu devam eden ciddi bir ruhsal bozukluktur. Şizofreni hastaları yaşadıkları sanrı ve halüsinasyonlar sebebiyle gerçekle temaslarını yitirmiş gibi görünebilirler. Diğer ruhsal bozukluklar kadar yaygın olmasa da, semptomları çok kısıtlayıcı olabilir.
Şizofreninin nedenleri, seyri, tedavi ve teşhisinin anlaşılması konusunda ilerleyen çalışmalara rağmen, hala hastaları ve doktorları en çok zorlayan ruhsal bozukluk olmaya devam etmektedir. Öyle ki bir bireyin kanser fikrinin üstesinden gelmesi, şizofrenideki tuhaf davranışlar ve halüsinasyonlarıyla mücadele etmekten daha kolay bir durumdur.
Birçok ruhsal bozuklukta olduğu gibi şizofreninin de nedenleri hala tam olarak anlaşılamamıştır. Uzmanlar ayrıca genetik çalışmalar ve davranışsal araştırmalar yaparak, beyin yapısına ve işlevlerine bakmak için geliştirilmiş görüntüleme yöntemlerini kullanarak, hastalığın nedenlerini açığa çıkarmak için çalışmalara devam etmektedirler. Şizofreni teşhisi almış bir birey, çevresindekiler tarafından genellikle yoğun öfkeli, sürekli şok halinde ve korkmuş olarak tanımlamakta ve hastaya karşı önyargılı bir tutum sergileyebilmektedirler.
Şizofreni genel popülasyonun yaklaşık %1’inde görülmektedir. Araştırmalar şizofreninin erkekleri ve kadınları eşit olarak etkilediğini, ancak erkeklerde daha erken bir başlangıcı olabileceğini göstermiştir. Dünyadaki tüm etnik gruplarda oranlar benzerdir. Şizofreni, neden ve semptomlarının bireyler arasında önemli farklılıklar gösterdiği bir bozukluk olarak kabul edilir.
Hastalık aktif olduğunda, hastanın gerçek ve gerçek olmayan deneyimleri ayırt edemediği bölümler ile karakterize edilebilir. Herhangi bir hastalıkta olduğu gibi, semptomların şiddeti, süresi ve sıklığı değişebilir. Ancak şizofreni hastalarında şiddetli psikotik belirtilerin görülme sıklığı bir hastanın yaşamı boyunca sıklıkla azalır. Reçeteli ilaçlar almamak, alkol veya yasadışı uyuşturucu kullanmak ve stresli durumlar semptomları arttırma eğilimindedir.
Semptomlar birkaç kategoriye ayrılır:
Semptomlar genellikle genç yetişkinlik döneminde görülür. Erkekler genellikle 20'li yaşların başlarında, kadınlar ise 20'li yaşların sonlarında ve 30'ların başında belirtiler gösterirler. Sorunlu ilişkiler, zayıf okul performansı ve düşük motivasyon gibi daha ince belirtiler daha erken ortaya çıkabilir. Çocuklarda veya adolesanlarda nadiren teşhis edilir.
Bununla birlikte şizofreni teşhisi konmadan önce şizofreniye benzer belirtilere sahip bozukluklardan ayırt edebilmek adına, bir psikiyatrist tarafından kapsamlı bir tıbbi muayene yapılmalıdır.
Daha önce belirttiğimiz gibi Şizofreninin kesin nedenleri henüz tam olarak bilinememekle birlikte, kanser, diyabet gibi biyolojik temelli gerçek bir hastalık olduğu bilinmektedir. Şizofreni kötü aile şartları ya da zayıf kişilik gelişiminin sonucu oluşmadığı kesinlik kazanmıştır.
Genetik (kalıtım): Şizofreninin ebeveynden çocuğa geçme olasılığı vardır.
Beyin kimyası: Şizofreni hastalarında beyindeki belirli kimyasallarda bazı dengesizlikler vardır. Ya dopamin adı verilen nörotransmitere karşı hassastırlar ya da çok fazla dopamin üretirler. Dopamin dengesizliği beynin ses, koku, görüntü gibi belirli dürtülere karşı verdiği reaksiyonu etkiler ve bu da halüsinasyonlara ve delüzyonlara yol açabilir.
Beyin anomalisi: Yeni araştırmalar şizofreni hastalarında anormal beyin yapısı ve fonksiyonu saptamıştır. Yine de bu tür bir anormallik tüm şizofreni hastalarında görülmez ve şizofreni hastası olmayan kişilerde de bu tür anormallikler görülebilir.
Çevresel faktörler: Araştırmalar viral enfeksiyon, zayıf sosyal etkileşimler veya yüksek stresli durumlar gibi sosyal faktörlerin kalıtımsal olarak şizofreniye meyilli insanlarda hastalığı tetikleyebildiğini göstermiştir. Şizofreni genellikle buluğ çağı ve gençlik dönemlerinde bedende hormonsal ve fiziksel değişiklikler oluşurken yüzeye çıkar.
İlaç tedavisi: Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlara antipsikotikler denir. Bu ilaçlar şizofreniyi ortadan kaldırmaz, fakat delüzyonlar, halüsinasyonlar ve düşünme problemleri gibi semptomları hafifletmeye yardım eder. Eskiden beri kullanılan ilaçlar; Thorazine, Prolixin, Haldol, Navane, Stelazine, Trilafon ve Mellaril, yeni ilaçlar ise; Abilify, Clozaril, Geodon, Invega, Risperdal, Saphris, Seroquel ve Zyprexa’dır .
Psikososyal terapi: İlaçlar belirtileri hafifletmeye yardımcı olurken, çeşitli psikososyal tedaviler de hastalıkla alakalı davranışsal, psikolojik, sosyal ve mesleki problemlerde faydalı olabilir. Terapi yoluyla hastalar semptomlarını kontrol etmeyi, erken uyarı işaretlerini fark etmeyi ve nüksetmeyi önleyici bir plan yapmayı öğrenebilirler.
Hemen Şimdi Seansa Başla!
Her Biri Kendi Alanında Uzman Psikolog ve Psikolojik Danışmanlarımızla Anında Online Terapi