Bağımlı Anne Sendromu (Anneye Bağımlılık Sendromu) Nedir?

Bağımlılık günümüzdeki toplumsal sorunlardan en önemlilerindendir. Bağımlılık madde ve alkol kullanımıyla ilgili olabildiği kadar teknolojik aletleri fazlasıyla kullanmak, bakım verene, partnere bağımlı olmak ile de ilişkili olabilmektedir. Anneye bağımlılık sendromu bağlanma kuramları ile de oldukça ilişkilidir.

Bağlanma Kuramı 

Bağlanma Kuramı, John Bowlby ve Marry Ainsworth (1991) tarafından oluşturulmuştur. Bowlby (1969), 2 yıl boyunca çocukların birincil bakım verenlerinden ayrılırken nasıl tepkiler verdiğini gözlemleyerek bu kuramı geliştirmiştir. 

Bağlanma Kuramı çocukluk ve bebeklik dönemine odaklanır; çünkü bağlanmanın o dönemlerde başladığı savunulmaktadır. Bu kurama göre yeni doğan, hayatta kalabilmek için özellikle birincil bakım vereniyle derin ve duygusal bir bağ kurar. Bebeklik ve çocukluk döneminde birincil bakım veren ile kurulan bağ oldukça önemlidir; çünkü bu,  ileriki dönemdeki ilişkilerde anlamlı bir bağ kurabilmede etkilidir. 

Ainsworth ve arkadaşlarının (1978) yaptığı araştırmaya göre 3 ana bağlanma örüntüsü vardır; güvenli bağlanma, kaygılı/kararsız bağlanma ve kaçınmacı bağlanma. Bu araştırmanın amacı bağlanmanın niteliği belirlenmek; 12-18 aylık bebeklerin birincil bakım verenlerinden ayrılırken verdikleri tepkileri, tekrar bir araya geldiklerinde verdikleri tepkileri ve birincil bakım vereni ile aralarındaki bağlanma ilişkisini incelemektir. Bu deney anne ve bebeğin oyuncakların olduğu bir odada kısa süre yalnız kalmasıyla başlar, ardından anne odadan çıkar. Odaya yabancı bir kişi girer ve bebek bu yabancı ile odada kalır. Bir süre sonra annenin odaya geri gelmesiyle birlikte bebeğin verdiği tepkiler gözlemlenerek, güvenli, kaygılı/kararsız ve kaçınmacı bağlanma örüntülerinden birinin oluştuğu savunulmuştur.

Güvensiz bağlanma örüntüsü olumsuz koşullarda yetişen bireylerde daha sık görülür. Bu bireylerin ihtiyaçları reddedilmiştir ve bireylerin ihtiyaçlarının karşılanacağına dair güvenleri kalmamıştır.  Bu sebeple bağımlılık davranışının yanı sıra başka psikopatolojilere olan yatkınlık bu tür çocuklarda daha net olarak gözlemlenebilir.

Bağımlı Anne Sendromu Nedir? Nasıl Oluşur?

Bağımlı Anne Sendromu Nedir? Nasıl Oluşur? 

Doğumdan sonra anne sevgisinin daha da güçlenerek bazı çocuklarda aşırıya kaçmasıyla bağımlı anne sendromu (anneye bağımlılık) oluşabilir.

3 yaşa kadar sosyalleşme becerileri oluşarak çocuk bakım vereninden ayrılmaya çalışırken diğer yandan bağımlı olmaya devam eder. 3 yaşından sonra bağımlı olan ilişkinin bağlılığa dönmesi beklenmektedir; fakat çocuk 3-4 yaşlarına geldiğinde kendi yapabileceği şeylere izin verilmeyip onun yerine yapıldığında bu sorunlar devam edebiliyor ve anne bağımlılığı oluşabiliyor.

Anne bağımlılığına sebep olan faktörlerden bazıları:

  • Ebeveynlerin yanlış tutumları (aşırı koruyucu ya da uzak olunması),
  • Çocuğun kendi başına yapabileceği işler için fırsat tanımamak,
  • 2 yaş döneminde çocuğu desteklememek (bu dönem özerkliğin oluştuğu yaştır ve anne bağımlılığı oluşmasının olasılığı fazladır),
  • Çocuğa öz güven vermemek,
  • Bakım verenden ayrılma (ayrışma) sürecinin olması gereken zamanda gerçekleşmemesi.

Bağımlı Anne Sendromuna Sahip Çocukların Özellikleri Nelerdir?

Anne bağımlılığı yaşayan çocuklar anneden veya birincil bakım verenden ayrı kalmadıkları için onların olmadığı ortamlara uyum sağlamakta zorlanır. Özellikle okula uyum problemleri sıklıkla görülebilir, bu da çocuklarda okul fobisine sebep olabilir. Bu çocuklar aynı zamanda öz güven eksikliği yaşayabilirler; çünkü kendi başlarına oldukları bir ortamda bulunmamışlardır ve genelde sınırlandırılmışlar. Bu sebeplerle arkadaş edinmekte ve ilişki kurmakta zorluk yaşarlar, aşırı utangaçlık ve çekingenlik davranışları gözlemlenebilir.

Bağımlı Anne Sendromuna Sahip Çocuklara Nasıl Davranmalıyım?

Bağımlı Anne Sendromuna Sahip Çocuklara Nasıl Davranmalıyım?

Çocuk bağımlılık döneminden bağlılık dönemine geçerken destek ve öz güven aşılaması oldukça önemli. Bu hemen gerçekleşebilecek bir süreç değil, bu sebeple sabırlı davranarak çocuğa rahat hissettirmek en önemli adımlardan birisidir. 

Duygularımızı çocuklara yansıtırken oldukça dikkat etmemiz gerekmektedir. Çocuklar duygularımızı çok kolay bir şekilde hissederler. Örneğin, çocuktan ayrılırken kaygılıysak çocuk bunu sezer ve huzursuz ve kaygılı bir duygu durumuna kapılabilir; ayrılık kaygısı ve korkusu yaşayabilir. Bu sebeple çocukla sakin bir ses tonunda konuşarak onu bu kaygıdan uzak tutabiliriz. 

3 yaş çocuğu için saklanma oyunları oynanabilir. Kısa süre annenin saklanıp nerede olduğunu sorması ve ardından geri geliyor olması çocuktaki ‘geri gelecek’ algısını yaratmada önemli rol oynamaktadır.

Çocuklar anneden ayrılmanın kötü bir şey olmadığını öğrenmelidir. Bunun için çocuk bunu talep ettiğinde gereken güvenli ortamı oluşturarak onun bu talebini yerine getirmek gerekebilir. Bu çocuğa ayrışmasında oldukça yardımcı olabilir.

Gereğinden fazla çocukla yan yana olmak, yanından ayrılmamak çocuğun kendi kendine kalmasını, kendine oyunlar bulmasını, ayrışmasını zorlaştırabilir. Çocuğu tek başına oyunlar kurmasında teşvik etmek oldukça önemlidir.

Çocukla kaliteli zaman geçirebilmek diğer önemli noktalardan biridir. Onunla eğlenmek, kitap okumak, şarkı söylemek, fiziksel temasta bulunarak sevgiyi ve ilgiyi hissettirmek güven duygusunu artıracağından çocuğun yalnız başına kalabilme yeteneği gelişmeye başlayacaktır. 

Çocuğun ebeveynlerine ihtiyaç duyması, onun ihtiyaçlarını karşılıyor olmak birincil bakım verenin hoşuna gidiyor olabilir ve böylece çocuğun bağımlılık davranışını pekiştiriyor olabilir. Ebeveynlerin bu durumu fark etmeleri ve buna göre davranışlarını düzenlemeleri gerekebilir. 

Bağımlı Anne Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?

Bağımlı Anne Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?

Bağımlı anne sendromu her ne kadar duygusal bir durum gibi gözükse de aslında öz güven eksikliğinden kaynaklanan ciddi bir durumdur. İleriki yaşlarda romantik ilişkileri, kişier arası ilişki ve iletişimi, bağımsız ve özgür karar verebilmeyi etkileyebilmektedir. Bu sebeple, çocuğunuzda bu durumun var olabileceğini düşünüyorsanız bir psikoloğa danışarak öz güven kazandırmaya çalışmak en doğru yollardan olacaktır.

Begüm Bayar
Klinik Psikolog/Çift Terapisti

Kaynakça

Bowlby J. Attachment and Loss, 1st Ed. London, Hogarth Press, 1969.

Bowlby, J. (1973). Attachment And Loss, Vol. 2: Separation: Anxiety And Anger. New York: Basic Books.

Bretherton, I. (1992). The Origins Of Attachment Theory: John Bowlby And Mary Ainsworth. Developmental Psychology, 28(5), 759–775. Doi:10.1037/0012-1649.28.5.759

Murkoff, H., Hathaway S., Arlene Eisenberg. Çocuğunuz Büyürken Sizi Neler Bekler? Dile Tunalı (Çev.). İstanbul: Epsilon Yayınları, 2005.