Yeme Alışkanlığı

Bir çocuğun; zihinsel, bilişsel ve fiziksel gelişimi için beslenme çok önemlidir. 

Normal gelişim gösteren her çocuk 1 yaş itibarıyla yemeğini kendi başına yeme çabası içine girer. 3 yaşında ise her çocuk kendi başına bağımsız olarak yemek yiyebilme becerisine sahip olur. 

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; yemek bir oyun değil, gereksinimdir. Yersen sana şunu veririm yemezsen böyle olur gibi, ödül-ceza sistemi çocukta yemeğin oyun olduğu algısını pekiştirir.

Çocuklar düşündüğünüzden çok daha zekidir ve anne babayı çok efektif biçimde    kullanabilir. Bu sebeple evde anne-baba ya da bakıcı kim varsa herkes çocuğa aynı şekilde davranmalıdır. 

Çocuğun yapmamasını istediğiniz şeyleri siz de onun önünde yapmamalısınız. Örneğin, çocuğunuz televizyon izlerken yemek yediğinizi görür ve kendisi de bunu uyguladığında keyif alır ise, olayı tersine döndürmek oldukça zordur. 

Yemek yersen sana çikolata veririm, şuraya götürürüm tarzı ödüller o anı rahat geçirmenizi sağlarken gelecekte uzun soluklu problemlere dönüşebilir. 

Masada yemek yeme düzeni çok önemlidir. Aman yeter ki yesin diye evin içinde kaşık ile peşinden koşmak çözüm değildir. 

Evde ona özel yemek pişmemelidir. Siz ne yiyorsanız o da aynı yemeği yemelidir. Bu yemeği yemiyor, beğenmedi deyip hemen hoşuna gidecek bir yemek yapıp yedireyim yaklaşımı yanlıştır. (Seçenek sunmak)

Ara öğünlere dikkat edilmelidir. Siz televizyonun karşısında cips yerken ona elma yemesi için baskı kurmanız doğru bir davranış değildir.

Sizin doymasını düşündüğünüz kadar değil, çocuğun gerçekten ihtiyacı olduğu kadar tabağına yemek koymalısınız. Böylece bitmeyip tabakta kalan yemek bitirilmek için sorun yaratmaz. Doymaz ise ekstra yemek tabağa alınmalıdır. 

Onun da bir damak zevki olduğu unutulmamalı ve bebeklikten itibaren yemekler ona göre hazırlanmalıdır. Doğru sebzeleri karıştırmak ve içine bir iki damla zeytinyağı eklemek sebze püresini bile lezzetli hale getirebilir.

Yemek ayrımı yapmamasının sizin elinizde olduğu unutulmamalıdır. Köfte patatesi seven bir çocuğa kabak yedirmeye çalışırken, beğenmediğini düşünüp önüne köfte patates koyarsanız; bu durumun bir daha kabağı çok zor yedireceğiniz anlamına geldiğini bilmelisiniz. 

  • Çocuklar davranışlarının büyük bir bölümünü anne-babalarının tepkilerini gözlemleyerek öğrenirler. Bu durum yemek zamanı için de geçerlidir. Ana-babalarının masada yemek yeme biçimleri, konuşmaları ve davranışları, çocukların yemek yeme alışkanlığını kazanmasında önemli bir rol oynar.

Yemekler sadece yemek masasında yenmeli ve tüm aile bireyleri kendi yemeklerini kendileri yemelidir. 

Masa toplanırken herkes kendi tabağını mutfağa götürmelidir. 

  • Öğünlerde beraberlik, bir güç ve güvenlik duygusu verir. Bu nedenle yemek zamanı, bütün aile için sakin ve uyumlu bir ortam olmalıdır. 
  • Yemek mekanı; dinlemek, paylaşmak, sohbete katılmak ve bazı şeyler öğrenmek için uygun bir ortam olmalıdır.

Çocuğunuz yemek seçen ve zor beğenen bir tutum içindeyse, kendisine sunulan yemekleri reddediyorsa, onun kabul edebileceği bir yemek türünü yemekte bulundurun ve onu seçmesine izin verin. (Ancak her gün aynı yemeyi pişirmeyin)

Yeme Alışkanlığı Öneri

Öneri

Yerinde oturduğu, çatalı bıçağı gerektiği gibi kullandığı ve sakin bir şekilde konuştuğu için çocuğunuzu övebilirsiniz. Düzeni bozan çocuk arzu ettiğiniz gibi yemek yerse, bunu onayladığınızı ve takdirle karşıladığınızı hemen gösterin.

Yemeklerin saatlerce sürmesine izin vermek yerine, çocuğunuzla anlaşıp yemeğini bitirmek zorunda olduğunu ve bunu 20-30 dakikada tamamlaması gerektiğini söyleyin. 

Çocuklar dönem dönem bir gıdaya aşırı düşkünlük gösterirken, bir diğerini reddedebilir. Bunun geçici bir süreç olduğunu bilmeli ve kısa bir süre sonra hiç yemediği gıdayı farklı şekilde sunarak tekrar denemelisiniz.

Yemek yemeyle ilgili baskı yapmayın

Yemek yemesiyle aşırı ilgilendiğinizi gören çocuk, bu hassas yanınızı yakaladıktan sonra bunu kullanmaktan zevk alacaktır. Çocukların ortak özelliği, en çok baskı altında tutuldukları konuya karşı negatif tutum sergilemeleridir.

  • Örneğin; “Yemeğini bitir” demek yerine basit şekilde yemek faslı bittiğinde (ister boş olsun ister dolu) onun tabağını da kaldıracağınızı açıkça belirtmeniz uygundur. Bu bir ceza değil; onun aşama aşama karşılık vereceği bir yaşantı şeklidir.  
Yeme Alışkanlığı Sonuç

Sonuç

Bu şekilde başlayan olumsuzluk, anne ile çocuk arasında yaygınlaşan iletişim kopukluğuna, ardından da babaya sıçramasıyla aile içinde yaygınlaşan bir iletişim bozukluğuna sebep olabilir. 

Yemek yemek veya yememek konusu önemli bir gündem halini almamalıdır. Ailenin konuyla ilgili fazla endişeli olması ve çocuğun iştahsız olduğundan bahsedilmesi, yemek yemesi konusunda çatışmaya girilmesi, inatlaşılması çocuğu yemekten daha da uzaklaştırabilir. 

  • ÖRNEK: Yemek öncesinde bir oyun oynuyorsa, sevdiği bir şeyle ilgileniyorsa çocuk apar topar kaldırılarak yemek masasına getirilmemelidir. Öncesinde çocuğu, “Birazdan yemek yiyeceğiz” benzeri ifadelerle sözel olarak hazırlamak önemlidir. 

Oyun oynatarak, televizyon izleterek, tabletle oynamasına izin vererek ya da peşinden koşturarak yemek yedirilmemelidir. 

Bu şekilde yemek yedirilen çocuklar yediklerinin bilincinde olmazlar ve yemek konusunda kendi kontrolleri gelişmez. 

  • ÖRNEK: Çocuğa yemeklerde seçme hakkı tanımak, kendi karar vermesi için ortam oluşturmak, seçtiği tercihin sorumluluğunu hissetmesini sağlar. 

Örneğin; “Süt mü yoksa portakal suyu mu istersin?”

ÖNEMLİ!

  • Çocuk doyduğunu söyledikten sonra zorlamak, “Sen doyup doymadığını bilmiyorsun ama ben biliyorum” mesajını vererek kendine güvenin duyma konusunda olumsuz etkilenmesine neden olabilmektedir. 

ÖDÜLLENDİRME;

  • İlle de ödüllendirme yapmak zorunda kalıyorsak;
  • Ödüllendirme, çocuğun daha önce hiç yapmadığı ya da yapamadığı bir beceriyi kazanmasında kullanılabilir. 

Örneğin; ilk defa bağımsız yemek yediğinde veya hiç yemediği bir yiyeceğin tadına baktığında sözel övgü veya sevdiği yiyeceklerden oluşan küçük bir ödüllendirme sağlanabilir.

Hazal Reyhan Çelikkol
Psikolog/Oyun Terapisti