Majör Depresyon Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Depresyon, son zamanlarda hızla artan karmaşık bir duygudurum bozukluğudur. “Majör Depresif Bozukluk” (MDB), depresyon çeşitlerinden en ağır depresyon türü olan, intihar davranışı için yüksek risk oluşturan ve günlük hayatı önemli derece etkileyen bir ruh sağlığı bozukluğudur. 

Majör depresyon bozukluğunun yaygınlığı ile ilgili yapılan araştırmalarda, en çok ergenlik döneminde ortaya çıktığı belirtilmiştir. Majör depresyon tetikleyicileri; ebeveyn ölümü veya ayrılığı, aile üyelerinde psikiyatrik bir bozukluğun olması, istismara maruz kalma gibi durumlardır. Kadınlarda majör depresyonun görülme sıklığı %5-9, erkeklerde ise %2-3 arasında değiştirmektedir. Depresyon, her yaş ve cinsiyeti etkileyebilir; ancak Türkiye’de yapılan araştırmalar, depresif bozukluğunun risk etkenleri olarak 40 yaş ve üstü olma, dul olma, kadın olma, düşük sosyo-ekonomik düzeye sahip olmayı göstermektedir. Depresyonun biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel etkilerle ortaya çıkan fiziksel, bilişsel ve duygusal belirtileri, bir bütün olarak kişilerin psikososyal işlevselliğini önemli oranda azaltmaktadır. 

Majör depresyon kadınlarda erkeklere oranla fiziksel anlamda yaşam kalitesini daha kötü etkilemektedir. Erkeklerin daha düşük oranda yineleyici depresyona sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Hastalık kadınlarda daha şiddetli geçmektedir. Majör depresyon testi olarak depresyonu anlama ve tedavi seyrini izlemek amacıyla en çok kullanılan test “Hamilton Depresyonu Derecelendirme Ölçeği”dir. Bir diğer kullanılan test ise “Beck Depresyon Ölçeği”dir. 

Majör Depresyon Neden Olur?

Majör depresyona neyin sebep olduğu henüz yapılan araştırmalara bakıldığında bilinmemektedir. Bahsedeceğimiz çok farklı faktörler vardır. Öncelikle en önemli faktörlerden biri genetik faktörlerdir. Kişinin veya ailesinin geçmiş psikiyatrik öyküsünde depresyon vakası varsa bu nedenlerden biri sebep olabilmektedir. Bir diğer faktör olarak hormonal sebepler söylenebilir. Örneğin hamilelik, menopoz gibi hormonal değişikliklere sebep olan durumlarda depresyon ortaya çıkabilmektedir. Kişinin geçmişinde cinsel taciz öyküsü, ölüm veya travmatik bir olay varsa risk artmaktadır. Aynı zamanda madde veya ağır ilaç kullanımı da majör depresyonun ortaya çıkmasında etkili faktörlerdir.

Majör Depresyon Tanı Kriterleri Nelerdir?

Majör Depresyon Tanı Kriterleri Nelerdir?

Majör depresyonda gözlemlenen klinik belirtiler şu şekilde sınıflanabilir:

  • Çökkün Duygudurumu: Bu depresyonun temel özelliklerindendir. Kendini kederli ve elemli hissetme, mutsuzluk, hüzün, moral bozukluğu, umutsuzluk, karamsarlık, kendini boşlukta hissetme, sıkıntı hissi ile karakterize olabilir. Öfke artar, tolerans azalır. Hastalar kendilerini günün tamamında kötü hissederler.
  • İlgi Azlığı ve Anhedoni: Hastanın çevresine ve işine olan ilgi azalır, daha önce zevk alarak yaptığı etkinliklerden zevk alamaz hale gelir.
  • Bilişsel Bozukluklar: Dikkati odaklama, bellek, bilgi işleme süreci ve yürütücü işlevlerde bozukluklar ortaya çıkabilmektedir. 
  • Suçluluk ve Değersizlik Hissi: Hastalar kendilerini suçlu hissederler ve suçlu hissettikleri anıları tekrar tekrar düşünürler. Bu duygu o kadar yoğundur ki kendilerini cezalandırmak adına intihara dahi kalkışabilirler. Benlik saygılarında azalma meydana gelir. Bununla birlikte değersizlik ve yetersizlik duygularını yaşarlar.
  • Olumsuz Düşünceler: Depresif hastalarda dünyayı, çevreyi, kendini ve geleceği olumsuz görme şeklinde olumsuz düşünceler meydana gelir. Tüm yaşadıklarını olumsuz olarak algılarlar.
  • Enerji Azlığı: Sıklıkla enerji azlığı, halsizlik, yorgunluk görülür. Günlük yaşantısını yüksek derecede etkiler. Hasta hiçbir şey yapmak istemez.
  • Cinsel İstek Azlığı: Kullanılan ilaçlarla birlikte cinsel istek azlığı ortaya çıkar. Hastalığın başlangıcında ortaya çıkar ve en geç düzelen belirtilerdendir.
  • Uyku Düzensizlikleri: Depresif hastalar uykuya dalma konusunda sorun çekerler ve uykuya daldıktan sonra da uyku süreci kısa sürmektedir. 
  • İştah Azlığı/İştah Artışı: Hastaların çoğunda iştah azalması görülmektedir. Yediklerinden tat alma konusunda sıkıntı yaşarlar ve genellikle açlık hissetmezler. Bazı hastalarda ise kilo alımı görülebilir.
  • İntihar Düşünceleri ve Girişimleri: Depresif bozukluk intiharın en yüksek oranda görüldüğü psikiyatrik hastalıktır. Hastaların çoğu pasif ölüm ve intihar düşünceleri içerisindedir. 
Majör Depresyon Tedavisi

Majör Depresyon Tedavisi

Majör depresyon tedavisinde psikoterapi ile birlikte ilaçlar da kullanılmaktadır. Kişinin iş birliği ile tedavi edilmesi mümkün bir hastalıktır. Psikoterapide amaç; yukarıda ifade ettiğim belirtilerin ortadan kalkmasını sağlamaktır. Ayrıca kendisi ve dünyaya dair oluşan olumsuz düşüncelerin farkına varmak ve bu düşüncelerin yerine işlevsel ve daha sağlıklı düşünce tarzı kazanmaktır. 

Depresyonun nüksetmemesi için de bazı beceriler kazandırmak çok önemlidir. Kişinin stresini kontrol edebilmesi, günlük hayatında karşılayacağı olumsuz durumlar için baş etme becerileri geliştirmesi ve benlik saygısını güçlendirmesi çok önemlidir. 

Depresyon tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem ECT dediğimiz elektrokonvülsif tedavidir. Eğer hasta tedavilere yanıt veremiyorsa hastanın beynine elektrik akımları verilir. Bu akım ile amaçlanan beyinde ritmik bir elektrik aktivitesi oluşması ve beyin kimyasalların salınmasıdır. 

Depresyon ciddiye alınması gereken, alınmazsa intihar ile sonuçlanabilen ciddi bir duygudurum bozukluğudur. Sizde de yukarıda belirttiğim belirtilerden en az birkaç tanesi var ve bu belirtiler sizin günlük hayatınızı etkiliyor ise profesyonel bir yardım almanız gerekmektedir.

Lidya Yılmaz
Klinik Psikolog

Kaynakça 

https://dergipark.org.tr/tr/pub/pgy/issue/11170/133517

https://jag.journalagent.com/kpd/pdfs/KPD_7_3_153_160.pdf