Tam Kapanmanın Psikoloji Üzerindeki Etkisi: Başa Çıkma Yöntemleri

Covid-19 virüsü ve devamında ilan edilen pandemi, günümüz dünyası için çok yeni ve alışılmadık bir süreci beraberinde getirdi. Pandemi psikolojisi özel ve ayrıca incelenmesi gereken bir alan haline geldi. Aynı zamanda korona virüsün psikolojik etkileri, bu dönemde ortaya çıkan ruhsal bozukluklar ve bireylerin bu dönemde verdiği duygusal tepkiler giderek daha çok araştırılmaya başlandı. Korona virüsün hayatımıza girmesiyle beraber fiziksel aktivitelerin, sosyalleşmenin ve günlük yaşamın önemli miktarda değişmiş olmasının yanında; bir de hastalık bulaşan kişilerin kendilerini toplum ve günlük yaşamdan izole etmeleri gerekti. Karantina, hastalığın bulaşma ihtimalini azaltmak için gerekli olan bir uygulama ve toplumun sağlığı için ciddi bir önleyici tedbir olsa da, karantinada kalan bireyin ruh ve ruhsal durumla ilgili değişimlerini takip etmek de psikolojik sıkıntı için önleyici bir müdahale olarak görünmektedir. Nitekim hastalık bulaşan bireylerin beslenme ve uyku gibi temel ihtiyaçlarındaki düzensizliklerin yanında; ani duygu değişimi, duygusal çöküntü ve ruhsal sıkıntı yaşamaları olası olduğundan Covid karantina sürecinde bireyin psikolojik ihtiyaçları özellikle değerlendirilmelidir.

Karantina Sürecinin Psikolojik Etkileri

Karantina Sürecinin Psikolojik Etkileri

Karantinadaki hasta bireylerde en sık görülen psikolojik tepkiler stres, kaygı ve depresif belirtiler şeklindedir. Konsantrasyon ve odaklanmada azalma, kararsızlık, günlük yaşam işlerinde azalan performansla birlikte isteksizlik gibi kişilerin rutinlerinde önemli aksamalara yol açmaktadır. Bu da üzüntüyü beraberinde getirmektedir. Aynı zamanda kişinin sağlığı hakkında endişelenmesi, bazı durumlarda da hastalık nedeniyle olumsuz sonuçlar yaşamaktan korkması ön plandadır. Kişi, sevdiklerine hastalık bulaştırmaktan ve onların sağlığından da endişelenmektedir. Birey, karantinada bulunduğu evi diğer aile üyeleri ile de paylaşıyorsa bu endişe daha çok artmakta, aynı zamanda suçluluk ve sorumluluk hissedebilmektedir. Hastalık, hastalığın seyri ve karantina süreci hakkında bilgi eksikliği arttıkça korku, endişe ve depresif belirtiler artmaktadır.

Karantina sürecinde sık karşılaşılan problemlerin başında yalnızlık ve karamsarlık da gelmektedir. Kişi bu süreci tek başına atlatması gerektiğinden sosyal ortamından ve destek kaynaklarından uzaklaşmakta; bu da izole edilmişlik hissini ortaya çıkarmaktadır. Karantina sürecinin uzaması, özellikle de 10 günü geçmesi durumunda iyi hissetmeme halinde artış ve olumlu duygu deneyiminin azalması gözlemlenmektedir. Sosyal ve fiziksel aktivitelerden uzaklaşma, can sıkıntısı ve hayal kırıklığını da pekiştirmektedir. Temel ihtiyaçların karşılanmaması, günlük aktivitelerde zorluk ve sevilen kişilerle iletişim kuramama söz konusu olursa bu hayal kırıklığı daha da artmaktadır. Ekonomik olarak zorluk yaşayan kişiler ve yalnız yaşayan bireyler bu anlamda dezavantajlı durumda bulunmaktadır.

Karantina sürecinde gözlemlenen duygusal tepkilerden bir diğeri öfkedir. Kişi öfkeyi hem kendine hem de diğer insanlara karşı hissedebilmektedir. Covid karantina sürecinde olduğu fark edilen kişi çevresi tarafından “hasta, hastalıklı, bulaştırıcı hastalık taşıyan” biri olarak etiketlenebilmektedir. Diğer insanların kendisinden uzaklaşması, kaçınması ve özellikle uzak durması virüse yakalanan kişinin olumsuz duygu yaşama deneyimine katkı sağlayabilmektedir. Görüldüğü üzere koronavirüsün psikolojik etkilerinin yanında korona karantina süreci de kendine has psikolojik etkilere sahiptir. Bu nedenle karantina sürecinde bireyin başa çıkma yollarının güçlendirilmesi özellikle önemlidir.

Karantina Sürecinde Başa Çıkma Yöntemleri

Karantina Sürecinde Başa Çıkma Yöntemleri

  • Karantina sürecinin geçici olduğunu hatırlamak ve duygusal değişimlere hazırlıklı olmak: Karantina geçici süre uygulanan bir tedbir yöntemidir. Bu nedenle kişinin bunun “geçici” bir süre olduğunu kendine hatırlatması oldukça önemlidir. Bu süre zarfında olumlu duygu deneyiminde azalma, öfke, kaygı ve depresif belirtilerin yaşanması mümkündür. Bu, “kişinin psikolojisinin bozulduğu, her şeyin kontrolden çıktığı” gibi durumlara işaret etmek yerine normal olmayan bir duruma verilen normal tepkiler olarak görülmelidir. Nitekim karantina günlük yaşamın bir parçası olmadığından bu sürede yaşadığınız duyguların karantina öncesi günlük yaşamınızda yaşadığınız duygulardan farklı olması beklendik bir durumdur. Bununla birlikte yaşadığınız duygusal sıkıntının günlük yaşamınızı önemli ölçüde sekteye uğrattığını fark ediyorsanız bu konuda psikolojik destek almak bir seçenek olabilir.
  • Doğru kaynaklardan bilgi almak: Yanlış ya da sınırlı bilgi korku ve endişeyi tetiklediğinden doğru bilgilendirme oldukça önemlidir. Karantinadaki kişi Covid destek ekiplerinden sağlığıyla ilgili sorularını cevaplandırmasını isteyebilir ve gerçek bilgi aktaran kaynaklardan araştırma yapabilir (Örneğin; Sağlık bakanlığının internet sitesi, akademik araştırmalar vs.). Bir başkasının hastalık/karantina süreciyle kendi sürecinizi kıyaslamamak, kendiniz için riski doğru değerlendirmek (Örneğin; Kronik hastalığın olup olmadığı, önceki hastalık geçmişi gibi), felaket senaryoları düşünmek yerine iyileşme sürecine odaklanmak gerçekçi bir bakış açısıyla süreci atlatmanıza yardımcı olacaktır. Bunun yanında Covid-19 kaynaklı haberlere, sosyal medya kullanımı veya okumalarına ara vermek de iyi olma haline katkı sağlayacaktır. Karantina, karantinada olan kişinin bireysel deneyimidir; bir başkasının süreciyle aynı olmayabilir.
  • Temel ihtiyaçların karşılandığından emin olmak: Karantina süreci ihtiyaçları karşılama biçiminde değişikliğe neden olduğundan ihtiyaçların nasıl temin edileceği konusunda bir plan yapılmalıdır. Kişi yalnız yaşıyorsa yardım isteyebileceği kişilerle konuşmak ya da online alışveriş konusunda seçenekleri düşünmek gerekecektir. Evde hasta kişiden başkaları da varsa bu konuda bir iş bölümü yapmak faydalıdır. Böylece belirsizliğin ortadan kaldırılması kişinin endişelerinin azalmasına katkı sağlayacaktır. Bu dönemde beslenmeye ve dinlenmeye özellikle önem gösterilmeli ve öncelik bu olmalıdır.
  • Sosyal destek ve iletişimi sürdürme: Karantina süreci “fiziksel temasın sınırlandırılmasını” içerir; “sosyal iletişimin” değil. Bu nedenle sevdiğiniz kişilerle iletişimi sürdürmek, telefonla arayarak ya da görüntülü görüşmeler yaparak onlarla duygularınızı ve nasıl hissettiğinizi konuşmak yalnızlık hissinin azalmasına ve olumlu duygu deneyiminde artışa yol açacaktır. Karantinada bulunan hasta kişi ebeveynse ve evde bakmaktan sorumlu olduğu çocukları varsa çocukların bakımının sürdürülmesi konusunda bir plan yapmalı veya yakınlarından destek istemelidir. Aynı zamanda kendi durumu hakkında çocuklarıyla konuşmak, umut verici olmak ve iyileşme sürecini vurgulamak önemlidir.
  • Sevilen aktivitelerin devam ettirilmesi ve can sıkıntısıyla başa çıkma: Hastalık süreci yorgunluk, enerjisizlik ve hareket etmede güçlük ortaya çıkarabilir. Bu nedenle kişinin dinlenmesi ve yapılacak işlerini minimuma indirmesi önemlidir. Bunun yanında kendisini yormayacak derece sevdiği şeylerle temasını sürdürmesi de gerekmektedir. Örneğin; dizi veya film izlemek (özellikle de daha önce izlenen ve beğenilen film/dizileri tekrar izlemek) sevilen müzikleri dinlemek, hobilerinden yapabildiklerini yapabildiği kadar yapmak iyi olma halinin sürdürülmesine katkı sağlayacaktır. Vücudu yormadan fiziksel aktivite yapmak, yoga ya da meditasyon gibi gevşeme egzersizlerini uygulamak hem hareketsizliğin önlenmesine hem de zihnin odak noktasının değiştirilmesine yardım eder. Karantina sonrası yaşamın planlanması da bu anlamda zihinsel aktiviteyi sürdürmeye yardımcı olur. Karantinada olunduğunun, bunun bir üretkenlik ya da verimli zaman geçirme dönemi olmadığının hatırlanması önemlidir.
  • Öz bakımın sürdürülmesi: Kişisel ve hijyen ihtiyaçlarının karşılanmaya devam edilmesi, rutinlerin devamlılığı ve olumlu duyguların hissedilmesine katkı sağlar. Beslenmeye, yeterince uyumaya, vücudun hareket ettirilmesine ve dinlendirilmesine özellikle dikkat edilmelidir.
  • Psikolojik destek almak: Psikolojik desteğe ulaşmadan önce acil bir durum gerçekleşir ya da bir kriz durumu söz konusu olursa ambulansı aramak ve sağlık çalışanlarıyla iletişime geçmek faydalı olabilir. Karantina döneminde yaşanan olumsuz duygu deneyimi kişinin kendi başına başa çıkamayacağı bir noktaya gelmişse (Örneğin; olumlu duygu hissedememe, korku ve endişenin sürekliliği, uyuyamama, panik olma hali, derin keder, insanlarla iletişimi kesme gibi) psikolojik destek almak bir seçenektir. Karantinadaki bir birey için en uygun seçenekler yüz-yüze yapılan online terapi/danışmanlık seansları veya telefonla/mesajlaşarak danışmanlık alma olarak görünmektedir.

Karantina süreci kişi için nahoş bir durum olabilse de bunun geçici bir dönem olduğu, kişinin ve toplumun sağlığı için gerekli olduğu, aynı zamanda etkili başa çıkma yolları kullanıldığında olumsuz psikolojik etkilerin azaltılabileceği unutulmamalıdır.

Merve Kayacı Emre
Psikolog