Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Nedir?

Sürekli kıpır kıpır olan, yerinde duramayan, söz dinlemeyen, tehlikeli davranışlar sergileyen, dikkatini toplamada güçlük çeken, okulda öğretmenini dinlemeyen, arkadaşlarının oyunlarını bozan bir çocuğunuz varsa bu yazımızı mutlaka okumalısınız.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çocukluk çağında en sık karşılaşılan psikiyatrik bir bozukluktur. Çocuğun yaşına ve gelişimine uygun olmayan derecede sürekli dikkatsizlik, aşırı hareketlilik ve kendini kontrol etmede yaşanan güçlük belirtileriyle ortaya çıkmaktadır.

Çocukluk döneminde tedavi edilirse belirgin bir düzelme görülmektedir. Ancak tedavi edilmediğinde yetişkinlik döneminde dikkatle ilgili sorunlara ve sosyal açıdan pek çok probleme yol açabilmektedir.

Okul çağı çocuklarında görülme sıklığı yüzde 3-5 oranındadır. Erkek çocuklarında kız çocuklarına oranla daha fazla görülmektedir.

Ortaya çıkma nedeni tam olarak bilinmese de araştırmalar hem nörolojik ve genetik faktörlerin hem de psikososyal etkenlerin önemli rolünün olduğunu göstermektedir. Beyin yapılarının diğer bireylere göre işlevsel olarak farklı olduğunu gösteren bulgulara da rastlanılmıştır (Castellanos 1977).

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Gelişimsel olarak yaşanan üç temel sorun vardır:

Aşırı Hareketlilik:

  • Elleri ayakları oynatma, oturduğu yerde kıpırdanma
  • Oturması gereken bir yerde oturamama ve yerinden kalkma, sürekli hareket etme
  • Uygun olmayan yerlerde koşturma, bir yerlere tırmanma
  • Sakin bir şekilde oyun oynayamama, bir etkinliğe katılamama
  • Çoğu zaman hareket halinde olma
  • Çok konuşma

Dürtüsellik:

  • Sorulara henüz tamamlanmadan cevap verme
  • Sırasını beklemede zorluk çekme
  • Başkasının sözünü kesme, konuşma arasına girme ya da oyunların arasına girme
  • Sonuçlarını düşünmeden itme, çekme gibi davranışlarda bulunma

Dikkat Eksikliği:

  • Dikkatini bir oyuna, etkinliğe, okul ödevlerine ya da bir işe verememe, ayrıntılara dikkat edememe
  • Bir iş yaparken ya da oyun oynarken dikkatin kolayca dağılması
  • Kendisiyle konuşulduğunda dinlemiyor gibi görünme
  • Verilen yönergeleri takip etmede güçlük çekme
  • Başladığı işi tamamlayamama
  • İşleri, görevleri ya da etkinlikleri düzenlemede zorlanma
  • Zihinsel çaba gerektiren; ödev yapmak, ders çalışmak gibi etkinliklerden kaçınma, yapmak istememe
  • Yapacağı iş/görev veya etkinliklerde kullanacağı malzemeleri, eşyaları kaybetme
  • Günlük etkinliklerde sıklıkla unutkanlık görülmesi
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Çeşitleri Nelerdir? Tanısı Nasıl Konur?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Çeşitleri Nelerdir? Tanısı Nasıl Konur?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda tüm alanlarda bahsedilen belirtilerin hepsinin aynı anda bulunması gerekmez. Bazı çocuklarda sadece dikkat eksikliği, bazılarında sadece aşırı hareketlilik-dürtüsellik, bazılarında ise her iki sorun grubu da bir arada görülebilir. Bu nedenle DEHB olan bireyler üç ayrı grupta toplanır;

Dikkat eksikliğinin önde geldiği tip: Yoğun olarak dikkat sorunları görülür. Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ya hiç bulunmaz ya da tanı alacak düzeyde değildir.

Aşırı hareketlilik ve dürtüselliğin önde geldiği tip: Temel sorun aşırı hareketlilik ve dürtüselliktir. Dikkat eksikliği daha az görülür.

Bileşik tip: Hem dikkat eksikliği hem de aşırı hareketlilik ve dürtüsellik şiddetli şekilde vardır. En sık görülen bileşik tipidir.

Okul öncesi dönem: Bu yaş grubunda daha çok aşırı hareketlilik ön planda olmaktadır. Ancak yaşı gereği hareketli yapısı olan çocuk için kesin bir şey söylemek zordur. Hareketlilik zaman içinde değişkenlik gösterebilir. Gelişimi dikkatlice takip edilmelidir.

Okul dönemi: Bu dönemde okul ve derslerde sorunlar yaşanmaktadır. Dersi dinlemede ve takip etmede, dikkatini toplamada, ödevlerini yapmakta güçlük çeken çocuğun akademik başarısı da zaman içinde düşmektedir. Kurallara uyum sağlayamama, sırasını bekleyememe gibi davranış sorunları nedeniyle arkadaşları ve öğretmenleriyle ilişkileri olumsuz etkilenmekte, hatta zaman zaman dışlanmaktadırlar. Bu durum da bazı duygusal sorunlara sebep olmaktadır.

Ergenlik dönemi: Dikkat sorunları, kaygı bozuklukları ve depresyon görülmektedir. Özellikle sınav kaygısı daha yüksek oranda yaşanmaktadır. Aile ile iletişimde yaşanan problemler ve çatışmalar ergenlik döneminde ileri boyutlara ulaşabilir. Sonucunu düşünmeden yapılan davranışlar, riskli durumlara daha açık hale getirir. Kurallara uyum sağlamada yaşanan güçlük nedeniyle özellikle trafik kazaları ve trafik cezaları gibi durumların daha çok yaşanmasına sebep olur. Riskli cinsel davranışlar da bu dönemde oldukça yaygındır. Yaşanan bu sorunlar yetişkinlik dönemlerine kadar devam edebilmektedir.

Çocuklar doğaları gereği hareketlidir. Her hareketlilik ya da zaman zaman yaşanan dikkat sorunları durumunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olduğu düşünülmemelidir. Tanı konulabilmesi için belirtilerin 7 yaşından önce başlamış ve en az 6 aydır yaşanıyor olması gerekmektedir. Aynı zamanda belirtiler en az iki farklı ortamda gözlemlenmiş olmalıdır (Amerikan Psikiyatri Birliği 2013). Örneğin, hem okulda hem evde belirtilerin yaşanıyor olması gibi. Belirtiler günlük hayatı etkileyecek derecede ve sürekli yaşanıyor olmalıdır.

Sadece evde hareketlilik gösteren ama okulda davranış sorunu yaşamayan, uyumlu olan çocukta DEHB var diyemeyiz. Burada çocuğun sorun davranışı gösterdiği ortamla ilgili bir durum olduğu düşünülmelidir.

DEHB tanısının konulması, birçok kaynaktan çeşitli bilgiler alınarak yapılan değerlendirmeler sonucunda gerçekleştirilir. Anne, baba, çocuk, öğretmen, spor öğretmeni, okulun rehberlik birimi ve varsa çocuğu yakından tanıyan birileri ile görüşmeler gerçekleştirilir. Anne, baba ve öğretmenin dolduracağı çeşitli test ve ölçekler tanı konulmasına yardımcı olur (Barkley 1995).

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

DEHB tanı konulmasının ardından kolayca tedavi edilebilen bir bozukluktur. En önemli koşul; okul, aile ve uzman arasında kurulan iş birliğidir.

Bu süreçte anne ve babanın bu bozukluk ile ilgili doğru bilgilendirilmesi, aynı zamanda da çocuğa karşı yaklaşımlarına yönelik eğitim verilmesi oldukça önemlidir. Okul ve öğretmenlerle de yapılacak düzenli görüşmeler, çocuğun okulda yaşadığı sorunları azaltacak ve uyumunu kolaylaştıracaktır.

Tedavide ilaçlar önemli bir yere sahiptir. Aşırı hareketliliğin ve dürtüselliğin kontrol altına alınmasında, dikkat sorunlarını azaltmada oldukça etkili olduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Ancak ailelerin bu tür ilaçlara karşı ön yargısı, tedaviyi geciktirmekte ve sonraki zamanlarda daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalınmasına yol açmaktadır.

Geçmiş yıllarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun kendi kendine geçen bir durum olduğu düşünülmekteydi. Bu bozukluğa sahip olan çocuklar “yaramaz” olarak adlandırılırdı. Bu etiketlemeyle çocuğun davranış sorunları daha büyük boyutlara ulaşabilmekteydi. Yapılan araştırmalar, bu görüşlerin ve yaklaşımların doğru olmadığını ortaya koymuştur.

DEHB çocuğun hem duygusal ve sosyal gelişimini hem de akademik başarısını olumsuz yönde etkilediği için önem verilmesi gereken bir bozukluktur. Aynı zamanda toplum yaşamını da ilgilendiren bir sorundur.

DEHB çoğunlukla, çocukluktan yetişkinliğe uzanan bir takım davranış ve dikkat sorunlarına sebep olabilmektedir. Bu bozukluğa sahip çocukların bir kısmında, yetişkinlikte alkol ve madde kullanım bozuklukları, antiasosyal kişilik bozukluğu, depresyon ve kaygı bozuklukları görülebilmektedir. Yetişkinler için tedavide ilaç kullanımın yanında bilişsel davranışçı terapiden de yarar görülmektedir.

Neslihan Tütar
Klinik Psikolog

Kaynakça:

  • Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, Beşinci Baskı (DSM-5), Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı’ndan çev. Köroğlu E, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 2014.
  • Barkley RA (1995) Taking Charge of ADHD. The Guilford Press, New York.
  • Castellanos FX (1997) Neuroimaging of Attention Deficit Hyperactivity Disorder. Child and Adolescent Psychiatric Clinics of North America, 6(2): 383-411.