Akran Zorbalığı Nedir? Nasıl Engellenir?

Akran zorbalığı, çocuk ya da ergenin kendi yaş grubundaki arkadaş veya arkadaşlarına yönelik sözel, fiziksel ve davranışsal olarak zarar verici davranışlarda bulunmasıdır. Akran zorbalığı bir kişi tarafından uygulanabileceği gibi grup halinde de bir kişiye uygulanabilir.

Zorbalık durumunda 3 kişi vardır:

  1. Zorba: Başkalarının haklarını dikkate almadan; kendi statü, heyecan, maddi kazancı için veya grup ortamında kendi gereksinimlerini karşılayabilmek amacıyla başkalarına zarar verici davranışlarda bulunan kişi ya da gruptur.
  2. Mağdur: Başkalarının davranışlarından sürekli bir biçimde zarar gören ve zarar verici bu davranışlara karşı koyabilecek ve durdurabilecek beceri, statü ve kaynaklara sahip olmayan kişi ya da gruptur.
  3. Seyirciler: Bu grup da kendi içinde dört ayrı tipte sınıflandırılmıştır. Pekiştiriciler, aktif seyirci rolünde zorbayı çeşitli şekillerde kışkırtmakta; pasif izleyiciler olan biteni görmüyormuşçasına davranmaktadırlar. Asistan tip katılımcılar, fiziksel olarak zorbaya yardım etmekte, bir nevi yardımcı rolünü üstlenmektedirler. Son grupta yer alan savunucular ise mağdura yardım etmeye çalışıp zorbayla yüzleşebilen öğrencilerdir (Pişkin, 2002; Türktan, 2013).

Akran Zorbalığı Türleri Nelerdir?

Akran zorbalığı; sözel şiddet, fiziksel şiddet, cinsel şiddet, sosyal şiddet ve siber şiddet olarak beşe ayrılır.

Sözel Zorbalık:

En sık görülen zorbalık türüdür. Dalga geçme, kızdırma, korkutma, alay etme, takma isimler takıp küçük düşürme, küfür ve hakaret etme, tehdit etme, incitici sözler söyleme olarak örnek verilebilir.

Fiziksel Zorbalık:

İtme, vurma ya da bir arkadaşına vurdurtma, saçını çekme, tükürme, eşyalarına zarar verme ve izinsiz alma gibi örnek verilebilir. Fiziksel hareketler ile yapılan bir zorbalık türüdür.

Cinsel Zorbalık:

Cinsel anlamda dokunma, sözlü ya da fiziksel cinsel tacizde bulunma, cinsel içerikli küfür etme olarak örnek verilebilir.

Sosyal Zorbalık:

Onunla konuşan kişilerin iletişimde bulunmasını engellemek, oyun oynarken oyuna dahil etmeme, arkadaş gruplarına dahil etmemek dışlamak, çocuk yokmuş gibi davranmak ve onu dışlamak, çocuk ile konuşmamak olarak örnek verilebilir. Yani sosyal ortamlardan izole olmasına neden olan davranışlardır diyebiliriz.

Siber Zorbalık:

Sosyal medya ortamında ya da internet ortamında rahatsız edici fotoğraflarını çekip paylaşma, sosyal medya da kişi hakkında yazılar paylaşma, kişinin sosyal medya hesaplarını ele geçirme olarak örnek verilebilir.

Çocuğunuzun Akran Zorbalığına Uğradığını Nasıl Anlayabilirsiniz?

Çocuğunuzun Akran Zorbalığına Uğradığını Nasıl Anlayabilirsiniz?

Akran zorbalığına uğrayan çocuk(lar):

  • Vücudunda fiziksel yaralanmalar olur.
  • Okula gitmek istemezler ve bahaneler bulurlar.
  • Okula karşı korku ya da nefret söylemlerinde bulunurlar.
  • Beslenmede problem yaşarlar.
  • Depresif davranışlarda bulunurlar.
  • Öz güvende bir düşüş yaşarlar.
  • Evden çıkmak istemezler.
  • Sınıfta kimseyle konuşmak istemezler.
  • Okul başarısında düşme görülür.
  • Derslerine odaklanmada zorluk çekerler.
  • Kendisine ait okul eşyalarında ve kıyafetlerinde eksiklik, yırtılma gibi durumlar yaşanabilir.

Zorbalığa Maruz Kalan Çocuklarda Görülebilecek Davranışlar Nelerdir?

  • Kaygı bozukluğu,
  • Okula devamsızlık,
  • Öz güven düşüklüğü,
  • Uyku sorunları,
  • Öfke patlaması
  • İçe kapanma
  • Tırnak yeme,
  • Akademik başarısızlık.

Akran Zorbalığı ile Nasıl Baş Edilir?

Akran zorbalığına uğrayan çocuklar bu durumu kolay kolay aileleri ile paylaşmazlar. Yaşadığı zorbalığı paylaşmak istemeyebilir, utanabilir ve kendilerini suçlayabilirler. Bu yüzden çocukla iletişim halinde olmak ve çocuğu gözlemlemek önemlidir.

Çocuğunuz bu yaşadığı durumu anlattığında onu çok iyi bir şekilde dinleyin ve sözünü kesmeyin. Çocuğunuzun duygularını anlamak ve güvende olduğunu belirtmek önemlidir.

Siz de başınızdan geçen olayları hemen anlatmayın. Çocuğunuzun durumu size anlatması için zaman verin.

“Sana bunu yapmalarına neden izin veriyorsun?”, “Sonra sen ne yaptın ve ne dedin?” gibi sorgulayıcı cümlelerden uzak durun. 

Çocuğunuzun saldırgan davranış isteklerini yerine getirmesine izin verilmemeli ve bu davranışlar pekiştirilmemelidir.

Çocuğunuzun anlattıklarına güvenin. “Sen de bir şey mi yaptın?” gibi sorular sormayın. Neden, niçin sorularıyla bilgi almaya çalışmak çocuğun suçlu hissetmesine neden olabilir.

Çocuğunuzun anlatmış olduğu bu durum karşısında hızlı çözüm bulma (“Ben o çocukla konuşurum, annesini ararım hallederim”) yoluna gitmek bir yarar sağlamayacaktır.

Kendi başına çözmesi için çocuğunuzu yalnız bırakmayın.

Çocuğunuz yaşadığı bu durumu sizinle paylaştığı için teşekkür edin ve sevginizi göstermeyi ihmal etmeyin.

Çocuğunuzun akran zorbalığına maruz kaldığını fark eden ebeveynin yapması gereken şey okul psikolojik danışmanı ile iletişime geçmektir. Okul psikolojik danışmanının bu konuyu okul yönetimine aktardığından emin olun ve bu konuyu takip edin. Bu sorunu okulun çözmesi için de okula zaman tanıyın.

Mağdur Olan Çocuğun Ebeveyni Olarak Ne Yapmalısınız?

Mağdur Olan Çocuğun Ebeveyni Olarak Ne Yapmalısınız?

Ebeveyn olarak en önemli şey iyi ilişki kurmaktır. Çocuğunuzu dinlemek; iletişim halinde bulunmak, kaliteli zaman geçirmek önemlidir. Anne baba ile ilişkileri iyi olan çocukların, benlik saygıları yüksektir.

Çocuklar çeşitli sosyal ve sportif alanlara yöneltilmeli, ilgi alanlarına yönelik etkinlikleri ve hobilerini yapmaları için fırsatlar verilmelidir.

Çocuğunuz ile duygular hakkında konuşabilirsiniz.

Empatik olun, çocuğunuzu suçlamayın. Yaşanılan durumu hafifletmeyin.

İhtiyaç dahilinde çocuğun zarar görmemesi için bir uzmandan psikolojik destek alın.

Yapılan araştırmalar; hassas, sakin kibar, duygusal ve minyon yapıda olan çocukların daha fazla zorbalığa maruz kaldığını gösteriyor. 

Çocuğunuz yaşıtlarına göre daha az sosyalse, kendisinde öz güven eksikliği gözlemliyorsanız, içine kapanık bir çocuk ve yaşıtlarına göre daha minyon ise bir etkinlik ile tanışmasını sağlayabilirsiniz. Bu etkinlik sayesinde davranışsal olarak kendisini geliştirmesine yardımcı olmaya çalışabilirsiniz. Bu etkinlikler sayesinde çocuk yeteneklerini fark eder ve bunun sonucunda da öz güveni de artar. Zorba olan çocuk her zaman kendinden güçsüz gördüğü kişi ya da kişilere karşı zorbalıkta bulunur. Bu sebeple de sosyal ve öz güvenli bir çocuğun akran zorbalığına maruz kalma durumu da düşük olmaktadır. Çocuğunuzun sosyal becerilerini geliştirmek önemlidir.

Çocukları yetiştirmede iyi bir model olmak, çocukların iyi yanlarını desteklemek, onlara hayır diyebilme becerisini kazandırmak ve özgürlüğü vermek önemlidir. Hayır demeyi öğrenen çocuk sınırlarını iyi bir şekilde korur ve zorbalara karşı durabilirler. İyi bir model olma yolunda, ezilen kişilere karşı tutumlarınızın ve öfke konusunda verdiğiniz tepkilerinizin önemli olduğunu bilmenizde fayda vardır. 

Zorba Olan Çocuğun Ebeveyni Olarak Ne Yapmalısınız?

Zorbalık konusunda en çok yaşanan sorun, zorba davranış gösteren çocuğun ebeveyninin bu davranışı normal bir durummuş gibi gösterip müdahale etmemesidir.

Bu durumda çocuğunuzla konuşmanız gerekmektedir. Çocuğunuzun yaptığı davranışları savunmayın.

Bu davranışların doğal olmadığınızı belirtmelisiniz. Zorbalık davranışının kabul edilemez durum olduğunu vurgulayın.

Saldırgan davranışlar ile istediğini elde etmesine izin vermeyin.

Bu konuda tutarlı ve kararlı davranın.

Çocuğunuzun seyrettiği programlar, filmler ve oynadığı bilgisayar oyunları takip edilmeli; kontrol altına alınmalıdır.

Zorbalığa maruz kalan çocukların duygusunu anlatarak onlarla empati kurmasını sağlayın.

Okul ile iletişimde olmak bu durumda da önemlidir. Zorbalığa uğrayan çocuk kadar zorba davranışta bulunan çocuğa da destek gerekmektedir. Onu bu davranışa iten sebepler araştırılmalıdır.

Başak Duman
Klinik Psikolog

Kaynakça

Pişkin, M. (2002). Okul zorbalığı: Tanımı, türleri, ilişkili olduğu faktörler ve alınabilecek önlemler. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 2(2), 531-562.

Türktan, Ş. (2013). Zorbalıkla baş etmeye yönelik akran destek programının ortaokul 6. ve 7. sınıf öğrencilerinin zorbalıkla baş etme becerilerine etkileri. Unpublished doctoral dissertation). Anadolu University Graduate School of Educational Sciences, Eskişehir.