İnsanlar günlük hayatta maddi ve manevi birçok sorunla karşı karşıya kalabilirler. Bu noktada insanlar baş edemeyeceğini düşündüğü sorunlarla karşılaştığında psikolojik destek almak isteyebilirler. Bununla birlikte psikolojik destek alma motivasyonları ve terapi sürecinden beklentileri bireysel farklılıklar gösterebilir. Birçok insan ‘delirdiğini’ düşünerek psikolog ya da psikiyatriste başvurabiliyor. Neyseki günümüzde bu anlayışın yanlışlığı hakkında ruh sağlığı uzmanları olarak aynı fikirdeyiz. Psikolojik destek alma ihtiyacı; ruhsal ihtiyaçlarını giderme isteği, aile içi sorunlar, ilişki problemleri, afetler, yetersizlik, değersizlik, yalnızlaşma, günlük hayatını idame ettirememe, psikiyatrik tanılar gibi nedenlerle çeşitlendirilebilir.

Fiziki olarak kendinizi kötü hissettiğinizde doktora gidebilirsiniz, verdiği ilaçları kullandıktan sonra kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz. Ruhsal anlamda kendinizi kötü hissettiğinizde de destek almak oldukça normaldir. Unutmayın ki ruh ve beden bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır dolayısıyla bedeninize iyi baktığınız kadar ruhunuza da iyi bakmalı, gerektiğinde yardım almaktan çekinmemelisiniz.

Nedeniniz her ne olursa olsun, psikolojik destek almanın normal ve doğal olduğunu hatırlatmayı önemsiyoruz.

Psikolojik Destek Almak ile İlgili Yaygın Yanlış İnanışlar Nelerdir?

Ya Psikoloğa Gittiğimi Öğrenirlerse?

Yakın geçmişte psikoloğa ya da psikiyatriste gitmek kişi tarafından etiketlenme korkusuna sebep olabiliyordu.

“Ben deli değilim ki psikoloğa gideyim.”, “Ya arkadaşlarım terapi aldığımı öğrenirlerse? Benimle ilgili ne düşünürler?”

Bu tarz hatalı inanışlar psikolojik destek almanın önünde önemli bir engeldir. Eskiden psikolojik destek almak ‘deli işi’ olarak görülüyordu , halbuki psikolojik destek almak grip olduğunuzda doktora gitmekten farksızdır. Günümüzde ise toplumumuz daha bilinçlendiği için bu tarz mitler eskiye göre yaygınlığını kaybetmiştir. 

Konuşarak Tedavi Olmak Nasıl İşe Yarar?

Çoğu insan terapi odasından içeriye girdiğinde sadece dert anlattığı, terapistin ise pasif bir şekilde dinlediği yanılgısına kapılıyor. Oysa terapi süreci danışanın yalnızca konuşuyor olmasından öte bir şeydir. Terapist aktif dinleyicidir, doğru yerde doğru sorular sorarak danışanın bazı sorulara cevap bulmasına yardımcı olur. Ayrıca ilaçsız salt terapi almak da insanlara eksik bir tedavi şekli gibi gelebiliyor. Yapılan araştırmalara göre sadece terapi almak, ilaca ihtiyaç duyulmadan birçok problemin üstesinden gelmekte yeterli olabiliyor.

“Terapiste bu kadar para vereceğime, en yakın arkadaşıma anlatırım.” Düşüncesi

Terapist dört yıllık psikoloji lisansını bitirmiş, ardından gerekli eğitimleri alarak uzman olmuş kişidir. Dolayısıyla bir arkadaşla dertleşmek ile seans içinde psikologla konuşmak aynı şey değildir. Psikolog objektiftir. Verdiğiniz kararlar kendisini etkilemez, sizi koşulsuz kabul eder ve yargılamaz. Bu noktada bir arkadaştan farklılaşır.

İlk Seanstan İtibaren Fayda Görebilir Miyim?

Psikoterapi başvuru nedeninize bağlı olmakla birlikte birkaç seans içinde olumlu etki görebileceğiniz bir süreçtir. Ancak tek seans yeterli olmayacaktır. İlk seans kendini tanıtmakla ve sizi terapiye getiren sorunlardan kısaca bahsettiğiniz görüşmedir. Gelişiminizi ilerleyen seanslarda görebilirsiniz. Bu noktada sabırlı ve istikrarlı olmak iyi oluş halinize destek olacaktır.

Psikologlar Yargılar Mı?

Günlük hayatta, yakın ilişkilerinizde sıkıntılarınızdan utanarak bahsediyor olabilirsiniz. Karşınızdaki insanın sizi hor görmesinden korkup, içinizden “Ya yargılarsa!” diye düşünebilirsiniz. Psikolog ile kurulan ilişkide yargılanacağınıza dair inancınız yersizdir. Çünkü psikoloğunuz sizi tarafsız bir şekilde dinler, eleştirmez, müdahale etmez ve ayıplamaz. Ne kadar serbest ve rahat olursanız terapistiniz ile profesyonel ilişkiniz o kadar kolay kurulur ve iyileşme süreci bir o kadar hızlanır.

“Sadece büyük sıkıntılar yaşayanlar psikoloğa gider.” Düşüncesi

Her insanın eşik değeri birbirinden farklıdır, yaşadığınız sorunların büyüklüğü görecelidir. Psikolojik destek almak için çok büyük sorunlar yaşamanız ya da yaşamınızın bütünüyle çıkmaza girmesi gerekmez. Aksine problemi kabullenerek çözüm arayışı içinde olan, hayatını düzene sokmak isteyen, ruhsal sağlığının iyi oluşuna önem veren herkes psikolojik destek alabilir.

“Hadi çocukluğuna inelim.”

Şüphesiz biz psikologlara en çok sorulan sorulardan biri de “Danışanınızın çocukluğuna mı iniyorsunuz?” sorusudur. Psikoterapide kullanılan birçok farklı yaklaşım vardır. Terapist eğitimini aldığı yaklaşım aracılığı ile danışanlarını tedavi eder. Bu yaklaşımlardan bazıları geçmiş yaşantıya odaklanırken bazıları günümüze odaklanır. Yaklaşımların işleyişi çoğu zaman birbirinden farklılaşır dolayısıyla sorunun sadece çocuklukta arandığı düşüncesi eksik bir yaklaşımdır.

Bir şeylerin düzeleceğine dair inançsızlık

Psikolojik destek alan ve almak isteyen bireyin bir şeylerin düzeleceğine inancı vardır fakat bunun farkında değildir. Problemlerini çözmek için oraya başvurmuş, bir şeyleri düzeltmek için büyük bir adım atmış, sorunlarıyla yüzleşmek için gereken cesareti göstermiştir. Bu noktada inançsız değil aksine inançlı birey olma özelliğini taşır.

“Psikolog ile Görüşmek Sicile işlenir mi?”

Yapılan psikoterapi seansları sicilinize işlemez. Evimdekipsikolog.com üzerinden gerçekleştirilen seanslarda bu durum söz konusu değildir.

Psikolojik Destek Almanın Faydaları Nelerdir?

Yaşam Kalitenizi Arttırır.

Psikolojik destek almak, yolunuzu kaybettiğinizde size harita kullanmayı öğretir. Harita kullanmaya başladığınızda ise adımlarınızı daha güvenli bir şekilde atabilirsiniz. Yaşamınızdan daha çok doyum ve zevk almaya başlarsınız. Hayata daha gerçekçi ve güzel yerden bakabilirsiniz.

Sosyal İlişkileri İyileştirir.

Sizi terapiye götüren sorunlarınızdan büyük bir kısmı çevrenizle kurduğunuz sosyal ilişkiler olabilmektedir. Destek alarak bu sorunların sebebini, sürecini ve çözüm için nasıl yol izleyebileceğinizi öğrenebilirsiniz. Böylelikle çevrenizle daha kaliteli ilişkiler kurarak güçlü bir iletişim yakalayabilirsiniz.

Kendine Ait Farkındalık Oluşturur.

Destek almak kendinizi fark etmenize ve hayatınızı ona göre şekillendirmenize yardımcı olur. Benlik algınız artarak kendinizi daha bilinçli hissedersiniz. “Bir insan, aydınlığı hayal ederek değil, karanlığın bilincine vararak aydınlanır.”  der, Jung.

Stres Yönetim Becerinizi Geliştirir.

Travma, baş etme mekanizmanızı aşan olaylardır. Kişi baş edemediğini gördüğünde kortizol hormonu salgılanır, vücudu stres ile dolar. Seanslarda bireye, bu stresi yönetme becerisi kazandırılır. Birey gündelik hayatında stresle nasıl baş edebileceğini öğrenir ve uygulamak adına ilk adımını atmış olur.

Geçmişten Ders Çıkarabilmeyi Sağlar.

Destek almak kendinize, geçmişinize ait farkındalık kazandırır. Geçmişinizden ders çıkararak şimdi ve geleceğinizi bu farkındalıkla inşa etmenizi sağlar.

Duygusal Boşalma Sağlar.

Bazen kendinizi bir duygu topunun altında eziliyor gibi hissedebilirsiniz. Ne yapacağınızı bilmiyor olabilir, sadece anlatma ihtiyacı duyuyor olabilirsiniz. Psikoloğunuza bu noktada içinizi dökerek rahatlayabilir, kendinizi istediğiniz gibi ifade etme şansı yakalayabilirsiniz.

Aynı Olaylara Farklı Açılardan Bakabilirsiniz.

Olaylar çoğu zaman bakış açılarına göre değerlendirilir. Bakış açınızı değiştirdiğinizde, çok daha sağlıklı değerlendirmeler yapabildiğinizde sizi etkileyen olayların artık eskisi kadar etkilemediğini görebilirsiniz.

Psikolog Serra Menevşe

Kaynakça

Psikolojik Destek ve Psikologlar Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar