Siyasi seçimler, toplumların siyasi sürece olan katılımını ve yönetimde söz sahibi olma isteğini yansıtan önemli bir süreçtir. Ancak seçim süreci sadece politik sonuçları etkilemekle kalmaz, aynı zamanda insanların psikolojik sağlığı üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. Seçim süreci, insanlar üzerinde farklı psikolojik etkiler yaratabilmekte ve bu etkiler, bireylerin algıları, duyguları ve davranışları üzerinde değişikliklere neden olabilmektedir.

Seçim Döneminin İnsan Psikolojisi Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

Seçim dönemleri, insanların stres seviyelerinin arttığı ve kaygı, öfke ve karamsarlık gibi duygulara yol açan bir süreçtir. Bu nedenle, seçim sürecinin yarattığı etkiler ile baş etmek önemlidir. Bir seçmen olarak, bir seçim sürecinde çeşitli kaygılar yaşamak oldukça normaldir. Seçimlerin sonuçları, seçim kampanyaları, adaylar hakkındaki bilgi kirliliği ve sosyal medya etkisi gibi faktörler, seçmenlerde kaygı düzeylerini arttıran etkenlerdendir.

Seçim dönemlerindeki, belirsizlik durumu insanların endişelerini artırabilmektedir. Seçimin sonucu hakkında belirsizlik, bireylerin kaygı hissetmesine neden olabilir. Bu kaygı, uyku bozuklukları, konsantrasyon zorlukları ve diğer psikolojik sorunları da beraberinde getirebilmektedir. Seçimler hakkında doğru bilgiye sahip olmak bu noktada oldukça önemlidir çünkü doğru bilgiye ulaşamamak da kaygıyı arttırıcı etkenlerden bir tanesidir. Bu süreçte yanlış bilgi ve haberlerin yayılması, seçmenlerin doğru bilgiye ulaşmasını engellemekte ve dolayısıyla kaygının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu kaygıyla başa çıkmak için, bilgi kaynaklarını çeşitlendirmek ve güvenilir kaynaklardan bilgi almak, farklı senaryoları düşünmek ve sonuçların belirsiz olabileceğini kabul etmek önemlidir. 

Siyasi seçimler, bazı bireylerde stres seviyelerinde artışa neden olabilmektedir. Seçim sonuçlarına bağlı olarak hayatlarının değişebileceği düşüncesi, bireyleri stresli hale getirebilir. Bu stres beraberinde uyku problemleri, baş ağrısı, mide rahatsızlıkları gibi fiziksel problemlere neden olabilmektedir.

Siyasi seçim dönemleri, politikacıların ve partilerin farklı görüşleri dile getirdiği zamanlardır. Bu farklı görüşler, bazı bireylerde öfke duygusunun artmasına neden olabilmektedir. Bu öfke, bireylerin aile, arkadaş ve iş çevresinde ilişkilerinde birtakım problemler yaşamalarına, ilişkilerinin ve günlük hayatlarının etkilenmesine neden olabilmektedir.  Ayrıca, belirli bir adayın seçilmesi veya seçilmemesi hakkındaki tutkulu tartışmalar, bireyler arasında düşmanlık hislerinin artmasına neden olduğu da söylenebilir.

Bazı bireyler, siyasi seçim dönemlerinde adaylar veya partiler arasında kararsız kalabilmektedir. Bu kararsızlık, bireylerin oy kullanmaktan kaçınmasına ve beraberinde bazı kaygı, endişe, kararsızlık ve stres yaşamasına neden olabilmektedir.

Bunlarla birlikte siyasi seçimler, umutsuzluk hislerine neden olabilmektedir. Belirli bir adayın seçilmesi, bazı bireylerin ümitlerinin gerçekleşmesine yol açabilirken, belirli bir adayın seçilemeyeceği düşüncesi bazı bireylerde umutsuzluk hissine de neden olabilmektedir. 

Seçim Sürecinde Psikolojik Sağlığınızı Nasıl Koruyabilirsiniz?

Kaygı düzeylerini kontrol etmek ve olumsuz etkilerden kaçınmak için yapılabilecek bazı adımlar vardır. İşte bir seçmen olarak hissedilen kaygılar ve bunlarla başa çıkmak için yapılması gerekenler hakkında bilmeniz gerekenler:

Bilgi toplayın!

Seçim sürecinde kaygı seviyenizi azaltmak için adaylar hakkında doğru bilgiye sahip olmak önemlidir. Bu nedenle, adayların politikalarını, geçmiş kayıtlarını ve kampanya vaatlerini araştırmak için güvenilir kaynaklardan bilgi toplayabilirsiniz. Bu şekilde, adaylar hakkında doğru bilgiye sahip olabilir ve kaygı düzeylerinizi azaltabilirsiniz.

Duygusal olarak dengeli kalmak oldukça önemli!

Seçim süreci boyunca medya ve sosyal medya üzerinden sıklıkla yanıltıcı haberler ve olumsuz yorumlar yayınlanabilir. Bu tür yayınlardan etkilenmemek ve kaygı düzeylerinizi kontrol altında tutmak için, duygusal olarak dengeli kalın ve bilgiyi teyit etmek için kaynaklarınızı kontrol edin.

Sosyal medya kullanımını azaltın!

Sosyal medya, seçim sürecinde seçmenler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, sosyal medya kullanımını sınırlamak veya tamamen bırakmak kaygı düzeyinizi azaltabilir. Bunun yerine, güvenilir kaynaklardan doğru bilgi toplamak için haber sitelerine veya medya kanallarına başvurabilirsiniz. Stresi azaltmak için, seçimler hakkında sürekli haber izlemek yerine, belli bir zamanda haberi takip edebileceğiniz bir rutin oluşturabilirsiniz. Ayrıca, stresi azaltmaya yardımcı olabilecek egzersiz yapmak da bu süreçte faydalı olabilir.

Belirsizliği kabul edin!

Seçimler, belirsizliğin arttığı zamanlardır. Seçim sonucu hakkında net bir fikir edinmenin zor olduğu zamanlarda, belirsizliği kabul etmek önemlidir. Belirsizlikle başa çıkmak için hayatınızın kontrolünü elinizde tutabileceğiniz şeylere odaklanın ve endişelerinizi yatıştırmak için meditasyon, yoga veya diğer gevşeme tekniklerini uygulayabilirsiniz.

Kendinize zaman ayırın!

Seçim süreci boyunca kendinize zaman ayırarak, stres düzeyinizi azaltabilirsiniz. Kendinize zaman ayırmak için, hobi edinmek, spor yapmak veya meditasyon yapmak gibi aktiviteler yapabilirsiniz. Belirli bir zamanda endişelerinizi yönetmenizi sağlayacak bir rutin oluşturabilirsiniz. Meditasyon, yoga veya nefes egzersizleri gibi rahatlama teknikleri de yardımcı olabilir.

Olumsuz duyguları yönetmek önemli!

Siyasi seçimler, öfke, üzüntü veya umutsuzluk gibi olumsuz duygulara neden olabilir. Bu duygularla başa çıkmak için, kendinize zaman verin ve duygularınızı tanıyın. Kendinizi rahatlatmak için sevdiğiniz bir şeyi yapabilirsiniz. Seçim sürecinde sevdiklerinizle zaman geçirmek, kaygı düzeylerinizi azaltmaya yardımcı olabilir. 

Empati kurun!

Siyasi seçimlerde, farklı görüşlere sahip olan insanlar arasında kutuplaşma yaşanabilir. Empati kurarak farklı düşünen insanlarla diyalog kurmak, olumlu bir iletişim bu süreçte size daha iyi hissettirebilir. Öfke ile başa çıkmak için, tartışmalara girip düşmanca davranmak yerine, farklı görüşleri kabul etme ve karşı tarafı anlama konusunda açık olmak önemlidir.

Toplumsal olaylar ve bu olaylardan bireylerin nasıl etkilendiğini önemsiyoruz. Biliyoruz ki; gittiğimiz yer sandık, döneceğimiz yer ise yine birbirimiziz. Ve biz, birbirimizle tamamız. 

Son olarak, sizin için bir mesajımız var. Görmek için tıklayın!

Kaynakça

Cömert, N. (2016). Kitle psikolojisi ve yönetim bağlamında 2014 yerel seçimleri. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul