Hepimiz ülkece çok zor ve travmatik bir dönemden geçiyoruz. Sevdiklerimiz ve deprem bölgesindeki bireyler için endişeleniyoruz. Yıkımın etkilediği bölgelerde fiziksel olarak bulunmasak bile hepimizin aklı orada. Oradaki insanların yaralarını sarmak ve onlara destek olmak istiyoruz. 

Deprem ani ve beklenmedik oluşu sebebiyle travmatik etkiler yaratan, yıkıcı bir doğal afet ve doğası gereği de yaşamsal bir tehdittir. Depremde yerle birlikte güven duygumuzun da sarsıldığını hissedebiliyoruz. Çaresiz hissedebiliyoruz, öfke açığa çıkabiliyor, zaman zaman evimizde güvende olabildiğimiz için suçluluk ve utanç duygusunu hissedebiliyoruz. Belirsizlik bizi korkutabiliyor.

Deprem Sonrasında Neler Yaşayabiliriz?

Deprem sonrasında pek çok fiziksel, duygusal, davranışsal, zihinsel ve ilişkisel belirti yaşayabiliriz. Unutulmamalıdır ki bu tepkilerin hepsi olağan dışı bir olaya karşı verilen normal tepkilerdir. 

  • Fiziksel olarak kalp çarpıntısı, ağrı deneyimi, mide bulantısı, baş dönmesi, uyku bozuklukları, iştahta değişimler, ishal, titreme, yorgunluk gibi belirtiler deneyimliyor olabilirsiniz.
  • Duygusal olarak kendinizi kaygılı, korkmuş hissediyor olabilirsiniz. Suçluluk, çaresizlik, utanç, öfke deneyimliyor olabilirsiniz. İçinde bulunduğumuz süreç sizde inkar halini ortaya çıkartabilir, şok hali deneyimliyor olabilirsiniz.
  • Davranışsal olarak diğerlerinden izole olma ihtiyacı, eleştiriye tahammülsüzlük, öfke patlamaları, hareketsizlik ya da aşırı hareketlilik (yerinde duramama) hali yaşıyor olabilirsiniz. Etrafındaki her şeyi kontrol altında tutma/kontrol etme ihtiyacı da açığa çıkabilir.
  • Kendinizi zihinsel olarak tükenmiş ve yorgun hissedebilir, olay anını tekrar tekrar deneyimliyor olabilir, odaklanmakta zorluk yaşıyor olabilir ya da bellek problemleri deneyimliyor olabilirsiniz. Bu dönemlerde disosiyasyon ve kafa karışıklığı da bu belirtilere eşlik ediyor olabilir.
  • Sosyal olarak ilişkilerde zorlanma, insanlardan uzakta kalma isteği, ilişkilere karşı kayıtsızlık ve tepkisizlik görülebilir. Ev, okul, romantik ilişkilerde sorunlar açığa çıkabilir.

Bu tepkiler ilk haftalarda çok daha yoğun olmakla birlikte değişik düzeylerde devam edebilir. Açığa çıkan bu belirtiler olayla başa çıkma çabamızın bir sonucu olarak yaşanmaktadır. Yaşanan zor süreçleri sindirme ve anlamlandırma sürecimizin bir parçasıdır. 

Yaşanan bu belirtiler kişiden kişiye değişebilir. Deprem yaşantısı bireyleri farklı şekilde etkileyebilir. Bu yüzden kendinizi ve diğerlerini değerlendirirken biricik olduğumuzu ve herkesin aynı şekilde tepki vermeyebileceğini unutmamak kıymetlidir.

Depremden Etkilenen Bireylerle İletişime Geçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

  • Güven duygusu sağlayabilmek bu süreçte çok kıymetlidir. Birbirimizle ilişkilerimiz/iletişimlerimiz içerisinde güven dolu açıklamalar yapabilmek ve birliktelik hissini destekleyebilmek güven duygusunu destekleyebilir. Duyguları dinleyebilmek, onları açığa çıkartabilmek için ilk adım güven duygusunu besleyebilmek.
  • Onları dinlemek, anlamaya çalışmak, duygusuna değer vermek, yanında olduğumuzu hissettirmek böyle zamanlar için kıymetlidir. Bahsettiğimiz davranışlar “psikolojik ilk yardım” olarak da adlandırılan yaklaşımın en temel adımlarıdır (Türkçapar, 2023). Psikolojik ilk yardım için ruh sağlığı profesyoneli olmamız gerekmez. Herkes psikolojik ilk yardım yapabilir.
  • Kişilerin istedikleri kadar paylaşım yapabilmeleri için alan açmak, onları konuşmaya ve paylaşmaya zorlamamak. Anlatmak istedikleri kadar dinlemek, yanlarında olmak. Herkesin ihtiyacına göre ilerleyebilmek, buna saygı duymak da önemlidir.
  • Teselli etmek, müdahalede bulunmaya çalışmak, iyileşmeye zorlamak, duygularını küçümsemek ya da göz ardı etmek bireyleri olumsuz etkileyebilir. Bundan kaçınmak gerekir. Bireylerin regüle olabilmesi, o duygularla durabilmesine, onları ifade etmesine de alan açabilmek çok kıymetlidir.
  • Her duygunun geçerliliği olduğunu hissettirmek. “Herkes çok etkilendi, daha kötü şeyler de yaşayanlar var, bunlar geçecek, bak sen sağsın ve sağlığın yerinde.” gibi duyguları dışarıda bırakan cümleler kurmamak gerekir. Bu cümleler bireylerin duygusunu ve yaşantısını görmezden geldiğimizi ona hissettirebilir, bu da onu hissettiği duygular için suçlu hissettirebilir.
  • Bireylere tutamayacağımız sözler vermemek kıymetli. Tutamadığımız sözler güvenlik algısını olumsuz etkileyebilir.

Depremin Etkileri İle Baş Edebilmek İçin Neler Yapabiliriz?

  • Böyle zamanlarda kendimizi izole edebiliriz, kimseyle görüşmek ya da konuşmak istemeyebiliriz. Bununla birlikte böyle zamanlarda temas bizim için iyileştirici ve yaramızı saran bir etki göstermektedir. İnsan ilişki içerisinde iyileşir, temas etmek birliktelik halini pekiştirmek açısından kıymetlidir.
  • Bu süreçte sosyal medya ve haber kaynaklarına olan maruziyeti kısıtlamak da psikolojik iyi oluşumuzu yeniden sağlayabilmek adına kıymetlidir 
  • Rutinlere dönmeye çalışmak bu dönemde önemli bir konudur. Güvenlik hissini arttırabilmek adına rutinler çok büyük bir işlev görüyor. Hepimiz yıkıcı bir deneyim yaşadık. Bu yüzden rutinlere dönmek bizi zorlayabilir. Rutine dönmek bize her şeyi unutmuşuz ve önemsemiyormuşuz gibi hissettirebilir, suçluluğu açığa çıkarabilir. Fakat aslında öyle değil. Rutinlerimizi devam ettirmeye çalışırken hala deprem için bir şeyler yapmaya devam edebiliriz. Rutinleri bu deneyim öncesindeki gibi gerçekleştirmek zorunda değiliz. Bütün rutinlerimize aynı anda dönemeyebiliriz. Kendi hızımızda, kendi normalleşme sürecimizde bunu deneyimlemek çok kıymetlidir.
  • Duygularımızı isimlendirmek, yaşadığımız duygunun adını koymak da bu dönemde oldukça kıymetli unsurlardan biridir. Duygularımıza karşı bir müdahalede bulunmasak bile sadece duyguları isimlendirmenin de iyileştirici bir gücünün bulunduğu pek çok araştırmayla kanıtlanmış. Bu dönemde pek çok duyguyu aynı anda deneyimliyoruz, bu da bazen bizim için kafa karıştırıcı olabiliyor. Duygularımızı sevdiklerimizle paylaşmak, onlardan destek istemek, ihtiyacımız olduğunda yardım talebinde bulunmak zorlandığımız bu dönemlerde daha iyi hissedebilmek ve yaralarımızı sarabilmek için atabileceğimiz adımlardan biridir.
  • Hissettiğimiz duygular için yargılayıcı olmamak, şefkat dilini unutmamak bu dönemde hem kendimiz hem de çevremiz için çok kıymetli bir rol oynuyor. 

Unutulmamalıdır ki olay aynı olsa dahi her bireyin deneyimi ve açığa çıkarttığı tepkiler, başa çıkma mekanizması farklıdır. Bu yüzden buradaki bilgilerden bize uyanları almak ve kendi hızımızda deneyimlemek kıymetlidir. Verilen tepkilerden dolayı kimseyi yargılamamayı ve şefkati unutmamak gerekir.

Hepimize geçmiş olsun ve başımız sağolsun, yaralarımızı hızla sarabilmek dileğiyle.

Klinik Psikolog Çağıl Ünal

Kaynakça:

-Deprem Bilgilendirmesi, Türk Psikolog Derneği

-Yaralarımızı Birlikte Aşacağız: Zorlayıcı Duygularla Kalarak Acıya Temas Etmek, Salus/Özge Orbay Youtube Yayını (2023)

-Psikolojik İlk Yardım, Kriz Yönetimi ve Yas Süreci, Şema Terapi Derneği (12 Şubat 2023)

-Psikolojik İyileşme Becerileri, Psikoloji İstanbul (2019)

-Travmada Erken Psikolojik Müdahaleler, Hakan Türkçapar (2023)

-Deprem Sonrası Halka Yönelik Bilgilendirme- Deprem Sonrası Erken Dönemde Ruhsal Sağlığımızı Nasıl Koruruz?, Türkiye Psikiyatri Derneği (2023)