Yansıtma kavramı, diğer bir adıyla projeksiyon, Sigmund Freud tarafından ortaya çıkan savunma mekanizmalarından biridir. Kişilerin istemedikleri, kendilerine yakıştıramadığı duygu ve düşünceleri bir başkasında varmış gibi göstermesi, çevresindeki insanlara yansıtma olarak tanımlanmaktadır. Bu savunma mekanizmasını kullanan bireyler deneyimledikleri his ve düşüncelerin başkalarına ait olduğunu düşünürler. Sorunun her zaman dışsal bir kaynağa bağlı olduğuna inanırlar (Tallbut&Ersever, 2019).

Savunma Mekanizması Olarak Yansıtma    

Savunma mekanizmaları stres anlarında ortaya çıkan ve kişiyi zorlayan, kapana kısılmış hissettiren durumlardan kurtulmayı hedefleyen düşüncelerdir. Amaç stres yaratan durumlar karşısında kişinin ego bütünlüğünü korumaktır. Bu sebeple her savunma mekanizması türü olumsuz değildir. Bazıları psikolojik dengemizi korumaya katkı sağlar. Ancak ne sıklıkla kullanıldığı ve gündelik yaşamı ne kadar etkilediği önemli bir kıstastır.

Psikolojik yansıtmada kişiler suçlu olduklarını düşündükleri, kabul edemedikleri hatalı davranışlarını ve düşüncelerini başkalarınınmış gibi varsayarlar. Psikolojik projeksiyon kendini iki şekilde gösterir;

  • Bireylerin kendi beceri eksiklikleri sebepli aksaklıkların, hataların başkalarına atfedilmesi. Buna sınavlardan düşük not alan öğrencinin her defasında öğretmenini ve eğitim sistemini suçlamasını örnek verebiliriz.
  • Genel anlamda kabul edilmeyen davranış ve düşüncelerin başkalarına atfedilmesi. Örneğin sıklıkla iftira atan birinin bir başkasını iftiracılıkla suçlaması ya da dedikodu yapan birinin başkalarını dedikodu yapmakla itham etmesi.

Bu ego savunma mekanizmasını sıklıkla kullanan kişiler genellikle kendileriyle ilgili olumsuz davranış ve kişilik özelliklerini kapsamakta zorlanırlar. Onlar için bu durumla yüzleşmek zorlayıcıdır. Kendilerini olumlu ve olumsuz yanlarıyla bir bütün olarak kabul etmeye meyilli kişiler çok fazla yansıtma yapmazlar.

Hastalık Olarak Yansıtma

Hastalık Olarak Yansıtma

Bu kavram bünyesinde bazı olumsuz davranışları barındırır. Bunlar suçlama, haklı çıkma çabası, davranışın sorumluluğunu almama, bahane sunma ve suçtan sıyrılmadır. Bu savunma mekanizması narsistik kişilik bozukluğu ile sıklıkla anılır. Yansıtma savunma mekanizmasını kullanan kişilerin sergilediği bazı ortak davranışlar bulunmaktadır.

  • Narsist kişiler çoğunlukla suçlayıcı, tutarsız, küçümseyici ve empatiden uzak davranışlar sergilerler. Narsist bireylere bu davranışlarından rahatsızlığınızı dile getirdiğinizde durumu size yansıtarak asıl suçlunun siz olduğunuzu söylerler. Kendi tutumlarının yarattığı etkiyi görme konusunda sorun yaşarlar.
  • Herhangi bir başarısızlığın ya da hatanın sebebi kendileri değildir. Bu başarısızlık eğitim ortamında yaşandıysa sebebi öğretmen ya da sınav sistemi; iş ortamındaysa yönetici ya da bir başka iş arkadaşıdır. Başarısızlıklarından ve hatalarından sorumlu tutacak birini bulma konusunda güçlük çekmezler.
  • Narsist bireyler eleştiriyi kabul etme ve özümseme konusunda iyi değildirler. Sorunun dış faktörlere dayandığını düşündükleri için suçlama ve eleştiriyi açık bir şekilde kucaklamazlar.

Yansıtma Hangi Durumlarda Ortaya Çıkar? Yansıtma Örnekleri Nelerdir?

Kaygı yaratan durumlarda ego, yani benliğimiz, kaynağın dışsal sebepli olduğunu kabul eder. Bunun nedeni içten gelen bir kaygıyla baş etmenin dıştan gelen kaygıya göre çok daha zorlayıcı olmasıdır. Böylece sorun kısa bir süre ortadan kalkar ve kişi sakinleşir. Yansıtma günlük yaşamımızda bu şekilde otomatik olarak karşımıza çıkar (Anlı, 2012). 

Diğer örnekleri ise şu şekildedir;

  • Aldatan partnerin diğer partneri onu aldatmakla suçlaması. Kendinde kabul edemediği bu davranış nedeniyle karşısındakini suçlayabilir.
  • Kişilerin birinden hoşlanmadığında o kişinin de kendisini pek sevmediğini düşünmesi ve bunu doğrulayacak kanıtlar görme eğiliminde olması.
  • İş yerinde çok önemli bir sunum yapacak olan kişi hiç hazırlanmamışsa sunumun kötü geçme olasılığı yüksektir. Buna rağmen suçu onu hafta sonu meşgul eden arkadaşlarına ve ailesine atması.
  • Alkollü araba kullanması sebebiyle kaza yapan birinin hatayı bozuk yollarda görmesi.
  • Sınava yeterince çalışmadığı için düşük not alan öğrencinin bilgisayarının eski model olmasını bahane etmesi.
Yansıtma Hangi Durumlarda Tedavi Edilmelidir?

Yansıtma Hangi Durumlarda Tedavi Edilmelidir?

Bahsedilen örnekleri günlük ilişkilerinizde sıkça deneyimliyorsanız bu ipucunun peşinden gidebilirsiniz. Hangi durumlarda neden yansıtma yaptığınızı keşfetmek önemli bir adım olacaktır. Bu şekilde sizi eksik ya da zayıf kıldığını düşündüğünüz davranışları tespit edebilirsiniz. Davranışların ardında yatan duyguyu aramak da sonra adım olmalıdır.

Yaşadığınız farkındalıktan sonra bu davranış ve duyguların sorumluluğunu almak zorlayıcı olabilir ya da içgörü kazanma konusunda problem yaşayabilirsiniz. Bu noktada bir ruh sağlığı uzmanından destek almak süreci daha sağlıklı atlatmanıza yardımcı olacaktır.

Ayşe Çokyavaş
Psikolojik Danışman

Kaynakça

Talbutt, L. C. & Ersever, Ö. H. (2019). Psikolojik danışmada savunma mekanizmalarının tanınması ve şekillendirilmesi . Ankara University Journal of Faculty of Educational Sciences (JFES)25(2), 579-596. DOI: 10.1501/Egifak_0000000578.

Anlı, İ. (2012). Savunma mekanizmaları ve EEG arasındaki ilişki. Psikoloji Çalışmaları24(0), 75-86. Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/iupcd/issue/9409/117814.